paramızın değer kaybetmesi bizim için iyidir. yani bu konuda tartışmalar var aslında ama, tl değer kaybettikçe türkiye'de üretilen ürünler diğer ülkeler için görece ucuzlar (elbette dışardan gelecek talebin tek belirleyicisi fiyat değil. mesela dünyaca arzulanan bir markamızın olmayışı bir handikap. mercedes gibi dünya çapında talep bulacak bir ürünümüz olsa, tl değer kaybettiğinde bu marka dış ülkeler için ucuzlayacağından, tl'nin değer kaybetmesi daha getirili olabilirdi). türkiye'de eskiden döviz kurunu devlet belirlerdi, kitaplardan okuduğumuz kadarıyla. dış ticaret hacmini ayarlamak/dış ticaret hacmini kontrol altına almak için türk lirasına değer kaybettirirdi açıkladığı rakamlarla (bknz devalüasyon). sonra 24 ocak 1980 liberal politikalara geçiş sürecinde dalgalı kur seçildi, yani devlet döviz kuru için alt ve üst sınırları belirledi. 2001 krizinden sonra ise tam dalgalanmaya bırakıldı.
örneğin 1tl=1€ iken türkiye'de 100 tl olan bir ürün dışarıya 100€'dan satılabilirken, 1tl=2€ olduğunda türkiye'de 100 tl olan ürün dışarıya 50€'a satılabilir. benzer şekilde ithalat zorlaşır. tabii, döviz kuru dış ticaret hacmini ne ölçüde ve nasıl etkiler bilinmez ama ben lisans bitirme tezimde bu konuyu da araştırmıştım. kısa dönemde değil ama uzun dönemde, döviz kuru ile dış ticaret arasında orta şiddetli bir ilişki buldum. peki neden orta şiddetli? çünkü ithalatın %75-%78'ini aramal oluşturuyor. yani üretim yapmak için ithalatı zorunlu olan, üretim için kullanılacak mallar. o yüzden, kur değeri değişse de, ithalat yapmak pahalı hale gelse de bu aramallar ithal ediliyor. o yüzden dış ticaret hacmi ile döviz kuru arasındaki ilişki zayıflıyor.
"güçleniyoruz deniyor da paramız niye değer kaybediyor?" > şimdi döviz değeri neden değişir sorusu için çeşitli teoriler var. bu teorilerin en makul olanı, -bana göre- döviz arz ve talebi ile alakalı. "döviz arzı aynı iken döviz talebi arttığında döviz fiyatı yükselir" gibi bir yorum yapabiliriz arz/talep kanununa dayanarak. mesela şu an euro almak pahalanıyor. 1 € için örneğin 1,5 tl'den vazgeçmek gerekirken artık 2 tl'den vazgeçmek gerekiyor.
tabii döviz kurunun tek belirleyicisi döviz arz ve talebi değil. diğer ülkedeki enflasyonların ve belirsizliklerin (dövizden kaçış> döviz talebinde azalma, başka finansal değerlere yönelme vs) de döviz kuru üzerinde etkisi var.
"büyümemiz sadece daha çok para harcıyoruz ve daha çok borçlanıyoruz mu demek" > türkiye'de maalesef ithalata dayalı bir büyüme var. büyümek için ithal etmek gerekiyor aramalların büyük bölümü türkiye'de üretilemediği için. eh, büyümek kısmen daha çok harcama ile mümkün, o halde büyüdükçe daha çok harcadığımızı söyleyebiliriz. daha çok borçlanmamız da olası, ancak önemli olan ne kadar ithal ettiğimiz değil ihracatın ithalatı karşılama oranı. ithalat %30 artarken ihracat %40 artmışşsa problem değil. ama büyüme ile birlikte ihracat %15 artarken ithalat %30 artıyorsa bir yerlerde yolunda gitmeyen bir şey var demektir.
biraz karışık yazdım sanırım ama neyse..
0